-
1 hali
I (-1’i)а1) сверже́ние с престо́ла, низложе́ние2) парали́ч3) отка́з от отцо́вства4) ограбле́ниеIIа1) огра́бленный2) и́згнанныйIIIа1) пусто́й, поро́жний2) пусты́нный; необита́емыйhali arazi — бесхо́зная, поки́нутая владе́льцем земля́
hali yer — а) невозде́ланная земля́; б) пу́стошь
3) неза́нятый, свобо́дный, вака́нтный4) Исх. свобо́дный, освобождённый, изба́вленный (от чего-л.); лишённый (чего-л.)hali kalmak — лиша́ться чего
См. также в других словарях:
hâlî — (A.) [ ﯽﻝﺎﺧ ] boş. ♦ hâlî kalmak geri durmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
avunmak — nsz 1) Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu. E. Bener 2) Oyalanmak, yetinmek Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak) — güçsüz, dermansız kalmak Bu hâli biraz yapmacık da olsa şimdi ben de şaşırmış, elim ayağım buz kesilmişti. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEHİ — Boş, avare kalmak, hâlî. Eli bo … Yeni Lügat Türkçe Sözlük